29 Mayıs 2011 Pazar

Fatman ve Robin - Jim Petrie

Beano, 1938'den beri yayınlanan bir İngiliz çocuk dergisidir (Eylül 2009'da 3500. sayısını gördü) ve birçok karakterin mizahi çizgi hikâyelerinden oluşur. Tanınmış sanatçı Jim Petrie'nin yarattığı Fatty Fudge da o karakterlerden biri... Süper kahraman parodilerini sevdiğim için, bu örneği çevirmeden edemedim. Dergi içeriğinden bazı başlıklar ise şöyle;
Billy Whizz, Dennis the Menace, Roger the Dodger, Minnie the Minx, The Bash Street Kids, Calamity James, Ivy the Terrible

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Jeff Jones (Jeffrey Catherine Jones)

Jeffrey Catherine Jones
(10 ocak 1944 – 19 mayıs 2011)

1960'ların sonlarından bu yana en çok bilinen Amerikan sanatçılarından biriydi.
Bilimci olmak istediği için jeoloji eğitimi görmüştü ama 1967'de New York'a taşınmasıyla birlikte Creepy ve Eerie dergilerine yaptığı işlerle birlikte gelecek tüm kariyerini belirleyecek bir yola girdi. Bunu Gold Key, King ve Amazing, Fantastic gibi çeşitli bilimkurgu derlemelerine çizdikleri takip etti.
O sıralar Conan kapakları ile iyi tanınan Frank Frazetta ile benzer çizim tarzlarına sahiptiler. Jones, Frasette'nın ününden bu anlamda yararlanmıştır fakat onun bir klonu olmamış, daha sonraki yıllarda tarzını ve yeteneğini daha romantik ve şiirsel bir doğrultuda geliştirmiştir. Bunu 1972'de başladığı uzun soluklu Idyl'de ve 1981 ve sonrasında Heavy Metal'deki I'm Age sayfalarında net bir şekilde görebiliriz.
1975'de Berni Wrightson, Barry Windsor-Smith ve Michael Kaluta ile The Studio'yu kurdular ve farklı yayıncılar için birlikte çalışmalar yaptılar.

Sanatçı romantik sanatından reprodüksiyonlarını 1980'de Yesterday's Lily'de ve 1994'de Roger Dean'in önsözü ile Age of Innocence'da kitap halinde toplamıştı. Yaşamı boyunca 150'den fazla da değişik türlerde kitap kapağı resimlemişti. Jones'un 1998'de, onun kadınsı estetiğini tanıyanları herhalde çok da şaşırtmayan cinsiyet değiştirme kararı, başladığı hormon tedavisi ile ciddi kişisel sorunlara maruz kalmasına neden olmuş, sanat ve özel yaşamında uzun süreli bir sarsıntı geçirmesine yol açmıştı. 2004'de toparlanıp tekrar sanata dönmesine rağmen, sağlık sorunları süren Jeffrey Catherine Jones geçtiğimiz 19 mayıs 2011'de yaşama veda etti.

Frank Frazetta, Jones için "yaşayan en büyük ressam" demişti, anılarda ve eserleriyle yaşamaya devam edecek.


22 Mayıs 2011 Pazar

Ölüm: Yaşamanın Ağır Bedeli

Ölüm: Yaşamanın Ağır Bedeli
(Death: The High Cost of Living / Vertigo)
Neil Gaiman
Baykuş Kitap
104 sayfa. / Kuşe, Ciltsiz / 16 x 24 cm.İzmir, 2010
Çizerler; Chris Bachalo, Dave Mckean, Mark Buckingham
Önsöz; Tori Amos
Editör; Hakan Buhurcu, Levent İşlek
Çeviri; Fulya İçöz

Harvey Ödülü sahibi ünlü yazar Neil Gaiman tarafından yazılan, Chris Bachalo ve Mark Buckingham tarafından çizilen Ölüm: Yaşamanın Ağır Bedeli ilk defa 1993 yılında yayınlandı. Fantastik eserleri ve çizgi roman sektöründe de özellikle Sandman serisi ile ünlü Neil Gaiman bu sefer okurlara Sandman'in kız kardeşi Ölüm'ün solo bir hikayesini sunmakta.

Ölüm son ziyaretçisi olacağı insanları daha iyi anlamak için her yüzyılda bir gün onların arasına karışarak dünyada yürür, bu hikaye de işte o günü anlatmakta.16 yaşındaki hayattan bezmiş Sexton Furnival, kendi yaşlarında Didi adlı garip bir kızla tanışır. Didi en basit şeylere bile mucizeymiş gibi bakmaktadır, aynı zamanda ölümün bedenleşmiş hali olduğunu iddia etmektedir.
Pop şarkıcısı Tori Amos'un önsöz yazmış olduğu çizgi roman 1993 yılında Comic Buyer's Guide tarafından düzenlenen ödüllerde "En İyi Kısa Çizgi Roman Serisi" dalında ödül kazandı. ...(Tanıtım Bülteninden)

Mükemmel baskı, orijinali ile karşılaştırdım, belki daha da iyi...
Ama çeviri işini bir türlü yapamıyoruz. Birebir Türkçeleştirmek çeviri değil. Çevirmenin kendine sorması lâzım; "bu lâfı nasıl söylerdim" diye. Kuru ve yaşama uymayan bir çeviri, kitabın tadını yarı yarıya eksiltiyor.
Yaşama uymayan çeviriden söz etmişken, Çevirmen 'yaşama uydurma'ya çalıştığı bir yerde, kızın elma yerken çıkardığı sesleri, "HAM HUM ŞARALOP" diye adapte(!) etmiş. Ağzım açık kaldı doğrusu.
Nereden aklına gelmiş bu deyimi, hem de anlamını bilmeden kullanmak acaba? Halbuki Ekşisözlük´te bile var karşılığı. (bkz; aşağıdaki resim.)
İkinci olarak, ciltlemede yeterli marj bırakılmamış, kimi zaman cildi kırmadan okumak mümkün olmuyor.
Baykuş´dan beklentimiz yüksek. Eleştiriler ışığında daha iyi işler üreteceklerini umuyorum.

19 Mayıs 2011 Perşembe

Les Mondes d'Aldébaran - Leo


Grafik roman olarak nitelendire- bileceğimiz bilimkurgu destanı Aldebaran, İngilizce olarak Cinebook tarafından yayınlandı.

Eser, yaratıcısı, yazarı, çizeri olarak Leo tarafından  "epik hümanist fantezi hikaye" olarak tarif edilmiş.

Güney Amerika'nın pek çok ünlü çizeri gibi Leo da Brezilyalıdır fakat 1970'lerdeki politik sorunlar nedeni ile ülkesinden ayrılmış ve çizgi roman çalışmalarını geliştirmek için doğru seçim olarak gördüğü Fransa'ya taşınmıştır.

Aldebaran Dünyaları dizisi 1993 yılında Fransa'da yayına başladı. Sanatçının anavatanında karşılaştığı politik sorunlardan derin izler de taşıyan ve Dargaud tarafından her biri beşer kitap halinde yayınlanan Aldebaran ve Betelgeuse, Cinebook tarafından birleştirilerek altı kitap halinde piyasaya sürüldü.
Aldebaran 1 (The Catastrophe - The Blonde)
Aldebaran 2 (The Group - The Photo)
Aldebaran 3 (The Creature - The Betelgeuse Planet)
Betelgeuse 1 (The Survivors - The Expedition)
Betelgeuse 2 (The Caves)
Betelgeuse 3 (The Other)

13 Mayıs 2011 Cuma

Gaston (Gaston Lagaffe) - André Franquin



1957 yılında Belçikalı büyük üstat André Franquin tarafından yaratılan Gaston, ilk olarak Spirou Magazin'de yayınlanmaya başlanmış, daha sonra da kendi başına bir dergi halinde de serüvenini sürdürmüştür. Tembel ve sürekli kazâ yapmaya eğilimli bir karakterdir. Bu özellikleri, orta işlerini yaptığı ofisteki komik öykülerin ana malzemesini oluşturur. Gaston'un maceraları, zaman zaman Spirou ve Fantasio'yu da içine alan (aşağıda, birinci resimde olduğu gibi), genelde bir sayfalık kısa öykülerdir. Türkiye'deki kaderi ise, başka kitaplara dolgu olmaktan öteye geçememiştir. Kimliğini oldukça iyi yansıttığını düşündüğüm aşağıdaki sayfaları örnek olarak çevirdim.

Gaston R1/69A-69B
Gaston T14/20

10 Mayıs 2011 Salı

McDonald’s Fransızları Asteriks ile çileden çıkarttı.

Geçen yıl, bizde pek yansıması olmayan çizgi roman bazlı olaylardan bence en önemlisi, Fransa'da McDonald’s'ın 2010 yazında yürüttüğü reklam kampanyasının yıldızlarının Asteriks ve arkadaşları olması idi.
Bilinen ve sevilen Asteriks finallerinden bir karede, Kakofoniks her zaman olduğu gibi bir ağaca -ağzı da- bağlı olarak oturuyor, köy halkı ise McDonald’s restoranında bira ve yaban domuzu yerine, Cola ve Big Mac yiyip içtikleri şölen sofrasındalar.

Euro RSCG Reklâm ajansının tasarladığı billboardda slogan olarak “venez comme vous étes” “come as you are” (olduğun gibi gel) cümlesi kullanılmış. Albert Uderzo kampanyaya danışmanlık yapmış ve billboarddaki resim onun stüdyosu tarafından çizilmiş. Fakat Asterix'in yayın haklarının sahipleri, doğacak tepkiyi hiç hesaplamamış olsalar gerek ki, beklemedikleri yorumlar karşısında oldukça şaşırmışlar.
McDonald’s dünyada olduğu gibi, Fransa’da da sıklıkla anti-Amerikan duyguların hedefi olmuş ve genelde küreselleşme ve homojenize abur cubur yiyecek alışkanlığının yaygınlaşmasıyla birlikte Fransız kültürü ve mutfağını tehdit eden bir sembol haline gelmiştir.
Hal böyle olunca da bu reklam kampanyası ile birlikte, sevenleri Amerikan hegemonyasına karşı Fransız kültürünün istisnai bir sembolü olarak gördükleri Asteriks'in tüketim kültürüne kurban edilerek “satıldığını” ileri sürdüler. İşte bazı örnekler;
Le Figaro gazetesi soruyor;  "Romalılara onca direndikten sonra, yenilmez küçük Galyalının kafaderisini  Amerikalılar mı yüzdü?"
Haber blogu Le Poste, “Başlarına gök mü düştü?” diye soruyor. Bir blogger, “Benim çocukluk kahramanımı yaban domuzu gibi kurban ettiler. Sırada ne var? 'Tenten Subway'de yiyor' mu?..” demekte.
Bir başka haber sitesi “Pazarlama stratejileri yıllar sonra Asteriks'i düşük bütçeli bir para makinesine dönüştürdü.” diye tepkisini belirtiyor.
Benzeri bir çok karşı duruşun yanı sıra şu cümleler çok can alıcı; “Kaba kapitalizm ve onun tüketim dünyasında güvende olan bir şey var mıdır? Dev şirketlerin sahip olduğu bir dünyada, en değerli çocukluk anılarınızı bile korumak zor olacaktır.

Frankofon dili ve kültürünü korumada oldukça hassas olan Fransız toplumu için anlaşılır ve hatta haklı bir tutum bu. Öte yandan, reklâmın oldukça yaratıcı, çizimin de komik ve de ironik olduğunu söylemeden geçemiyeceğim.
“Bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu” diyebilirsiniz elbette.

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Ustanın ölümü - George Tuska

George Tuska
(26 Nisan 1916 - 15 Ekim 2009)

Birbuçuk yıl önce kaybettiğimiz büyük ustayla karşılaşmam Doğan Kardeş'in Ateştop'lu yıllarında oldu. Yukarıda da belirtildiği gibi, Günlük ve Pazar (Daily and Sunday strip) sayfalarında bant çizgi olarak (1929-1967) uzun süre var olan Buck Rogers'ı 1967-68 arasında, Doğan Kardeş sayı 21den 85e kadar Yıldırım Kaptan adıyla ve yüksek baskı kalitesiyle yayınladı ve sanırım esas olarak Daily strip'i takip etti. (Elimde iki serinin birlikte yayınladığı 59-61 yılları arası öykülerden sonraki Daily bantları olmadığı için emin olamıyorum, ama Sunday'e bakarak bunu söylemek mümkün.) Doğan Kardeş'in 85'inci sayısında son bulan hikâye, Daily'de yayınlanan 1967 tarihli "The Land of Goldie Silver" adlı son Buck Rogers bandıdır.

Buck Rogers yılları, Tuska'nın çizgilerinin bir bakıma olgunluk dönemine, benim de 9-10 yaş çocukluğuma denk geldi. Ustanın kalemini daha sonraki üretimlerinden izlemek için epey zaman geçmesine rağmen (Iron Man'e 5. sayı 1968'den, 1978'e kadar hayat vermişti.) ona olan hayranlığım hiçbir zaman eksilmedi.

* Doğan Kardeş'te de yayınlanmış olan 
"Alfie the Inventive Genius" (1964) 
adlı öyküden bir orijinal sayfa;
* Ustanın karakteristik çizgileri ile 
bir orijinal Iron Man sayfası;

6 Mayıs 2011 Cuma

Kesik "Cut"




Yazan: Mike Richardson
Çizen: Todd Herman
Dark Horse Books
2007


Tarayan: TheProletariat-DCP
Çeviriye hazırlayan: Filmografi
Türkçe çeviri ve yazılar: Stoktan



Arka kapaktan;
"Yirmili yaşlarındaki Meagan Walters ürkmüş bir şekilde uyanır ve kendini eski bir evin boş odasına kilitlenmiş olarak bulur. Ne olmuştur? Niye oradadır? Anahtar deliğinden bakıp kendisini kaçıranın bir anlık görüntüsüyle karşılaştığında, içine düştüğü kafa karışıklığı, korkuya dönüşecektir."
Dark Horse'un kurucusu Mike Richardson (The Secret, Cravan) bu özgün çizgiromanla, Avrupa tarzı çizgileriyle Todd Herman (The Fog; The Goon: Noir) ve endüstrinin güçlü isimleri Al Milgrom ile Dave Stewart'ın finişleriyle, kendi tarzındaki bu korku öykülemesini size sunuyor.

3 Mayıs 2011 Salı

Martin Mystere sayı 1 - Sansür mü, teşhir mi?

Geçen gün elime Dark Horse, Amerikan baskısı Martin Mystery 1. sayı geçti. İlk doğal tepkim, bunu Tay Yayınları 1. sayı ile karşılaştırmak isteği oldu. Özellikle de Dark Horse sayfa 18 ve 24'deki "Senhorita Lombard"ı bikinisinin üst kısmı olmadan görünce, bu isteğim iyice kızıştı. Evet, Tay sayfa 20 ve 26'daki aynı karelerin karşılığında "Senyorita Cristina", üstlü idi.

Bunun üzerine "acaba orijinal İtalyan baskıda durum nedir" diye merak ettim. Buldum ve baktım. İtalyan "Senhorita Cristina" da üstlü idi.

Yorum size kalmış... Yerli Mystere'nin (Atlantis - Geçmişin Sırları) baskı tarihini bilemiyorum ama İtalyan Bonelli, "Martin Mystere sayı 01 Gli Uomini In Nero", nisan 1982 tarihli. Dark Horse Amerikan baskısı "Destroyers of the Past" ise 1999 tarihli.

Şimdi siz söyleyin; sansür mü, teşhir mi?

Sayfa 20'nin 3 dilde yayını;

TAY

İtalyan                                          Dark Horse (USA)

[iNDiR]

Dikkatle incelerseniz, sadece bikinisinin üstünü çıkartmakla kalmamış, yüzünü ve saçlarını da yeniden çizmişler. Daha bir Amerikanvari olsun diye mi yapmışlar dersiniz?