30 Mart 2013 Cumartesi

Korku - Breccia

Korku (Miedo)
Alberto Breccia
1973

"Alberto Breccia meslektaşı Hugo Pratt'ın sahip olduğu başarı ve şöhretle hiç tanışmadı ve teşvik görmedi, hakkında sayısız deneme, biyografi, sanat kitapları yazılmadı. Eleştirmenler bugün Breccia'nın yeteneğini ve çizgiroman dünyasına önemli etkisini tereddütsüz takdir ediyorsa da, yaklaşımları oldukça saygılı bir mesafeyle ve belli bir korkuyla oluyor. Ona uzaktan hayranız, ama onu okuyan ve seven izleyicileri ne yazık ki hâlâ çok sınırlı."

Böyle deniyor, hakkında yapılmış bir bibliyografi çalışmasında Alberto Breccia için. Geçen hafta 'Gammaz Kalp' ile tadı damağımda kalan sanatçının bir küçük çalışmasını da ben hazırladım. Aksilik olmazsa bir diğeri de sırada.

6 yorum:

  1. Ben burası sayesinde ve gerek sen gerek yer.6'nın sayesinde daha çoook bilgi sahibi olacağım aziz dostum.Ama açıkçası korku içine girildiğinde çıkması zor bir alan o kadar çok yayın çıkmış ki vampustan eriee'ye eeek'ten horror magazine drakula ve gidiyor çeşit çok bol bu alanda doğrusu.Tadımlık ama özel bir lezzetli bu iş için ayrıca sağol.
    serdary67

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu ki bize, işe yarar şeyler yapıyoruz demek, sağolasın. Bir faydam oluyorsa ne âlâ. Çok sık ele aldığım bir tema korku, çok yönlü ve en temel duygu olarak önemli. Ama hep farklı boyutlarıyla bakmak istiyorum işin aslı. Breccia'nın korku'su ise bambaşka bir şeyden sözediyor. Biraz da o yüzden değerli, aynı çizeri gibi.

      Sil
  2. Bir Pratt kadar şöhret sahibi olmasa da Mort Cinder çalışması Arjantin çizgiromanının başyapıtı olarak takdim ediliyor. En azından böyle düşünenler var. :) Kabul etmek lazım ki, özellikle kendini bulduğu dönem işleri çizgiromandan ötede, daha ziyade birer grafik sanat örneği niteliğindedir. Bu durum onun da Pratt gibi büyük kitlelere hitab etmesi önünde engel olmuştur kanımca.

    Laf aramızda, bir zaman, Mort Cinder ile epey gözgöze geldik. Çevirreyim dedim ben, kıvıramazsın dedi o. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eleştirmenlerin biraz 'korkuyla ve saygılı mesafeyle' yaklaşmaları ondan değil mi zaten? :)

      Mort Cinder 50'ler, 60'lardaki realistik çizgide işlerinden bildiğim kadarıyla, ama sonrasında Che, L'eternauta gibi eserleriyle iyiden iyiye artistik kaygılarla farklı bir yola giriyor. Dediğin gibi artık işleri grafik sanat kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte. Sanırım ara orda açılıyor.

      Mort Cinder de çevrilmez değil ama gerçekten zor iş be! Bizim amatör faaliyet alanımızı aşar gibi görünüyor. :)

      Sil
  3. Ellerine sağlık Stoktan…

    Buradaki şüpheci ihtiyar tiplemesinde de Breccia suratından esintiler gördüm sanki... Çizimlerinde kendi yüzünü birebir kullanmayı seviyor Breccia, eh fena da olmuyor hani. Mort Cinder’de kendi yüz hatlarının onlarca halini ve mimiklerini yansıtmadaki başarısı, ustalığının sınırlarının nerelere uzanabileceği konusunda da bir fikir vermiş olmalı eleştirmenlere. :=)

    Oğul Enrique de az-buz biri değildir bu arada. Hani başarılı birliktelikler vardır ya; Berardi-Milazzo, Azzarello-Risso, Jodorowsky-Moebius, Abuli-Bernet gibi şu an aklıma gelenlere benzer bir kafa denkliği Trillo ve oğul Enrique Breccia arasında da gerçekleşmiş ortaya ‘Alvar Mayor’ çıkmıştır.

    Baba Breccia’nın Pratt üzerinden değerlendirilmesi doğru olur mu bilmem, hoş bazen ben de bu tür karşılaştırmaları yapmıyor değilim. Gün geliyor Paul Gillon’u Raymond veya Williamson ile, bazen de Battaglia’nın bazı çizimlerini Pratt, daha çok da Toppi ile tartıp biçiyorum. Dino’nun çizimlerine çokça kendimi kaptırdığımda Toppi’ye haksızlık ettiğimi düşünüp orta yolu bulmaya çalışıyorum… :=)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstad ne çok çizmiş kendini hakikaten, güzel de etmiş, hele Mort Cinder'de, evet.

      Oğul Breccia gerçekçi çizgi tarafında kalmış ama babasının gölgesinde kalmamış. 'Alvar Mayor', 'Nuevo Mundo' gibi işlerine bakınca, akla latin kökenli çizerlerin nasıl bir ekol oluşturdukları geliyor. Babasının 'Mort Cinder' dönemi çizgilerinden olduğu kadar, Battaglia, Toppi gibi diğer ulu çınarlardan da etkiler görmek mümkün.

      Bibliyografya yazarının Breccia-Pratt karşılaştıması yapması, ikisinin de işin artistik tarafında yer alan ve birbirinin çağdaşı Latin çizerler olmasından kaynaklanıyor sanırım. Yoksa tarz olarak katşılaştırması zor tabi. Ama eminim o gözle incelense eğer, bazı birbirlerinden izler bulmak mümkün olabilir. :)

      Bunlar hoş şeyler, karşılıklı etkileşim, gelişim ve değişimi getiriyor. Dediğin gibi onların arasındaki bağları gözlemlerken biz de çizgi sanatının çok renkli yollarını keşfedip anlamaya ve biraz olsun bir uhrevî haz yakalamaya çalışıyoruz.

      Sil