25 Ocak 2016 Pazartesi

Haykırışlar ve Mırıldanmalar'dan

KIYAMET / Jack Handey

İllüstrasyon: Brian REA

Yıl 2042. Dünya hızla kıyamete doğru ilerliyor. Gökyüzü gün ortasında karanlık, ulumalar ve çığlıklar her gece. Kırsal bölgelerde yağmacı çeteler dolanıyor, avlıyor ve yiyorlar türdeşlerini.
Posta haftada aşağı yukarı bir kere geliyor, şanslıysanız iki. O da çoğunlukla reklam postası oluyor. Her nasılsa korkunç bir dergiye abone olmuştum; Günümüzde Yamyamlık. Dehşet verici fotograflar ve yemek tarifleri vermekte. Derginin dağıtım bölümüne yazmıştım, aboneliğimi iptal etsinler diye ama her ayın yeni sayısını yanında şöyle bir notla birlikte almaya devam ediyorum; "Hoş geldiniz Yeni Abonemiz!". Artık hiçbir şey mantıklı gelmiyor.
Bugün bir şeyleri ya da birini kovalayan vahşî köpeklerin seslerini duydum. Ürkütücü bir çığlık ve sonra sessizlik.
Ayrıca bir de bilgi notu aldım en sevdiğim dergi, Hayatta Kalma Bahçeleri'nden, yayınlarına son verdiklerini bildiren. Tam da tahmin ettiğim gibi. Sayfa sayısı ve sayfaların boyutları küçülüyor ve küçülüyordu gitgide.
Kendimi kimsesiz hissettim. Nasıl bir dünyadır ki bu, Hayatta Kalma Bahçeleri gibi bilgilendirici, yararlı bir dergi iflâs edebilirken, Tecavüz ve Hitler! gibi aşağılık paçavralar, kaprisli moda mankenlerinin parıltılı reklâmlarıyla dolu oluyordu?
Hayatta Kalma Bahçeleri'ne bir karikatür yollamıştım. Bir çiftçiyi gösteriyordu elinde çapasıyla. Devâsâ bir asteroit tarlasına düşmekte. Çiftçi ise "Eh, havuç işte" diyor. Satın almadılar ama güzel bir red mektubu geldi dergiden.
Hayatta Kalma Bahçeleri'nden gönderilen notta derginin yayınına ileriki bir tarihte tekrar başlamayı umduklarını söylüyorlardı ama bu sefer daha az bahçecilik ve daha çok işkence üzerine odaklanacaklardı.
İptal talebime rağmen Günümüzde Yamyamlık gelmeye devam ediyor. Radyoda Büyük Lider'in yamyam bölgesinin önemli bölümünü tekrar ele geçirdiği söyleniyor. Peki o zaman, neden Günümüzde Yamyamlık’ın yayınlandığı yer olan Wichita'yı fethetmemişler acaba? Merak uyandıran bir durum.
Bizim nabız gibi atan dev güneşimiz haftalardır ilk kez yüzünü gösteriyor. Güzel bir duygu bu.
Saklanma yerleri adlı derginin bedava örnek sayısını aldığımda ruh hâlim daha bir aydınlanıyor. Zannediyorum ki, güvenilir, gizli bir saklanma yerinin nasıl yapılacağını anlatacak. Ama elbette hayır —başkalarının saklanma yerleri nasıl bulunur ve o insanlardan nasıl temizlenir, onun hakkında, esasen duman bombaları kullanılarak.
X-ışını fırtınaları beni kurşun kaplama barınağa girmek zorunda bıraktı. Zırhlı bir aracın ön tarafta durduğunu duyuyorum, biraz sonra tekrar hareket ediyor. Postacı bu.
Okuma malzemesi açısından epey çaresiz durumda olduğumdan aceleyle posta kutusuna koşuyorum, keşfedilecek sadece birkaç tanıtım mektubu ve Günümüzde Yamyamlık’ın çift sayısı var. Ben bulanık eflatun bulutların altında dururken, asit yağmuru damlaları yüzümü ıslatıyor. Gözlerime inanamıyorum. Derginin kapağında berbat görünümlü bir kıro bir bebeği yiyor! Kızarmış yavruyu karpuz dilimi gibi dişlerine götürüyor. Başlıkta okunansa şu; “PATATESİN YANINDA NE GİDER? BİR VELET!”. Midem bulanıyor.
Bu iğrenç çöp parçasını iptal ettirmeye kararlıyım. Termafon ile bir şekilde dağıtım bölümüne ulaşmayı başardım. Fakat beklemeye alınıyorum. Frank Sinatra’nın söylediği  “Come Fly with Me”nin bir kaydı tekrar tekrar çalıyor.
Kendimi öldürmeyi düşünüyorum.
Sonra garip bir şey oluyor; X-ışını fırtınası aniden kesiliyor. Öte yandan, Günümüzde Yamyamlık’ın birkaç sayısı daha geldikten sonra, çok da kötü bir dergi olmadığını fark ediyorum. Evet, dehşetengiz yemek tarifleri ve fotoğraflar içeriyor ama bunun yanı sıra eğlenceli şeyler de var, yıldız gözlem sütunu gibi. Yamyam olmasanız bile makaleler ilginç olabiliyor,  insan etinin gerçekte sizin için biftek veya köpek etinden nasıl daha iyi olduğu hakkındaki yazı gibi. Üstelik oldukça iyi hikâyeler de var.
Günümüzde Yamyamlık gelmeyi bıraktı. Gerçi Dünyadaki en iyi dergi değildi ama bir süre geçince bazı şeyler alışkanlık haline geliyor. Telefonla aboneliğimi yenilemeye çalışıyorum ama ulaşamıyorum. Birkaç huzursuz günden sonra “yazı işleri”nden elle yazılmış bir mektup alıyorum. Derginin toplu-posta iznini kaybettiğini söylüyor ve eğer son sayıyı istiyorsam iki kilometre ötedeki terkedilmiş çiftliğe gitmeliymişim, hava karardıktan sonra. Ve birkaç arkadaş da getirmeliymişim. 

THE NEW YORKER. 3 Ağustos 2015
Çeviri, SToktan

19 Ocak 2016 Salı

Cappa, bir kez daha...

Frank Cappa karakteri nasıl oluşmuştur, adını nereden alır diye hiç aklınıza geldi mi? Tahmin edebileceğiniz gibi, benim geldi. Fazla düşünmeye gerek de duymadan iki isim canlanmıştı hafızamda.

Sadece 'soyad benzerliği' ile kalmayıp, karakterimizin yapılanmasına bilhassa etkileriyle belirginleşen ünlülerden ilki ve en önemlisi, Macar savaş fotografçısı ve foto muhabir Robert Capa (1913-1954). Kariyerinde İspanyol içsavaşı, Japonya'ya karşı Çin direnişi, 2. Dünya Savaşındaki önemli savaş muhabirliği çalışmaları ve bir kara mayınına basarak hayatını kaybettiği Birinci Çinhindi savaşı da yeralan bu ünlü basın mensubunun Frank Cappa ile bağlantısını açıklamak için başka söze gerek olmadığını düşünüyorum. 
İkinci isim ise, Amerikalı-İtalyan yönetmen Frank Capra (1897-1991). Ve Capra'nın önemli iki filminde, James Stewart'ın It's a Wonderful Life (1946)'da canlandırdığı George Bailey karakteri ve yine James Stewart'ın Mr. Smith Goes to Washington (1939)'da canlandırdığı Jefferson Smith karakteri, insana olan inanç, topluma karşı şüphecilik, şiirsel bir içgüdü, ironi zevki gibi kişilik özellikleri ve düşünce tarzı ile Capra ile olan 'ağır' bir ad-soyad benzerliği beraberinde, karakterin tanımlanmasında Manfred Sommer tarafından Cappa ile nasıl kaynaştırıldığını görmek zor değil.

Buna ek olarak hatırlanması gereken bir diğer ilginç boyut da, yaratıcısı Sommer'den Cappa'ya uzanan bağdır tabii ki. Karakterimizin yazar aracılığıyla bize aktardığı ideolojik serüveni, bir kahramanın ihtiyaç duyduğu bir dizi damıtılmış ahlâkî mütâlaalar ve okuyucuya orada anlatılanlar hakkında eleştirel bir duruşu benimsetme endişesi olarak tarif edilebilir. Normal olarak bunlar karakter tarafından alınan bir 'duruşun' ifadesi olmakla birlikte, pek çok hâlde Sommer'in öteki benini, 'alter ego'sunu da oluşturuyor. Cappa'nın kurguda doğum tarihinin sanatçı ile aynı, yani 27 mayıs olması, bu durumda hiç rastlantı değilmiş gibi.

Üzerine daha çok şey söylenebilecek olan Cappa karakterini iyi tarif eden şu bilinen sözle, fazla uzatmadan bitirelim:
“Eğer fotograflarınız yeterince iyi değilse, yeterince yakın olmadığınızdandır.”
- Robert Capa.
Frank Cappa da ustasını kılavuz alarak hep en yakından ve hep esasta mağdurların gözünden deklanşöre basmıyor mu?

Bu sefer çevirdiğim birbirinden bağımsız ama aynı çerçeve kapsamında etkileyici söyleyecekleri olan bu iki (esasen bir, diğeri oldukça sözsüz) hikayeyi seversiniz sanıyorum.

11 Ocak 2016 Pazartesi

EC Comics'e neler oldu? -III

Suçlu Ayağa Kalk!

Bu hafta konunun kapanışını önceki bölümde ele aldığımız Al Feldstein'ın yazdığı, Joe Orlando'nun çizdiği ve 1953'de EC ComicsWeird Fantasy #18'de yayınlanmış olan Judgment Day adlı o 'meşum' hikâyeyi Türkçesinden okuyarak yapacağız. Eseri hem renkli hem de siyah-beyaz olarak balonladım ama bu sayfada özellikle renklisine yer vereceğim çünkü içerik itibariyle hikâyenin renklere 'ihtiyacı' var. Her iki sürüme birarada en alttaki bağlantıdan erişebilirsiniz. Ne de olsa, orijinal Orlando çizgilerinin tadı da başka güzel.
* Night Court: 1994-82 tarihli TV komedi dizisi. [ https://youtu.be/tUltrX-ICew ]

4 Ocak 2016 Pazartesi

EC Comics'e neler oldu? -II

Çizgiroman yayın yönetmeliği:

  • Suçlar asla kanun ve adalet güçlerine güvensizlik telkin edecek ya da başkalarını suçluları taklit etmeye özendirecek veya suçlular için sempati yaratacak şekilde sunulamaz.
  • Suçun tasviri, onun kötü ve iğrenç bir eylem olduğu şeklinde olacaktır.
  • Polisler, hakimler, hükûmet yetkilileri ve saygın kurumlar, kurulu otoriteye saygısızlık yaratacak bir şekilde asla gösterilemez.
  • Suçlular çekici hale getirilmiş olarak ya da arzu yaratan bir konum işgal eder şekilde takdim edilemez.
  • Her koşul altında iyi, kötü üzerinde zafer kazanacak ve suçlu yaptıkları için cezalandırılacaktır.
  • Aşırı şiddet sahneleri yasaktır. Acımasız işkence, aşırı ve gereksiz bıçak ve silah mücadelesi, fiziksel acı, kanlı ve korkunç suç sahneleri kaldırılacaktır.
  • Hiç bir çizgiroman dergisi başlığında “korku” ya da “şiddet” kelimelerini kullanmayacaktır.
  • Bütün korku, aşırı kan dökülmesi, kanlı ya da korkunç suçlar, ahlâk bozukluğu, şehvet, sadizm, mazoşizm sahneleri yasaktır.
  • Bütün korku uyandırıcı, zevksiz, ürkütücü çizimler kaldırılacaktır.
  • Kötülük ile ilgili hikâyeler, ancak ahlâki bir mesele göstermek için ve hiçbir durumda kötülük câzip olarak sunulmadıkça ne de okuyucu duyarlılıklarına zarar vermediği surette kullanılacaktır.
  • Yürüyen ölüler, işkence, vampirler ve vampirizm, hortlaklar, yamyamlık ve kurtadamlık ile ilgili araçlar ve sahneler yasaktır.
  • Küfür, müstehcenlik, bayağılık veya istenmeyen anlamlar taşıyan kelime veya semboller yasaktır.
  • Uygunsuz veya aşırı pozlanmış her şekilde çıplaklık yasaktır.
  • Müstehcenlik ve şehvet uyandıran çizimler veya müstehcen pozlar kabul edilemez.
  • Kadınlar herhangi bir fiziksel özellikleri abartılmadan gerçekçi çizilecektir.
  • Gayrimeşru cinsel ilişkiler ne îmâ ne de tasvir edilebilir. Tecavüz sahnelerinin yanı sıra cinsel anormallikler de kabul edilemez.
  • İğfal ve tecavüz asla gösterilemez veya önerilemez.
  • Cinsel sapıklık veya o anlama gelecek herhangi bir ifade kesinlikle yasaktır.
  • Herhangi bir ürünün reklâmında, cezbedici amaçlar ve müstehcen pozlarla çıplaklığa izin verilmez; Giyinik figürler hiç bir zaman zevk veya ahlâka aykırı ya da rahatsız edici olacak şekilde asla sunulamaz.

Çizgiroman Denetleme Kurulu (Comics Code Authority)

Çizgiroman Denetleme Kurulu, Amerika Çizgiroman Dergisi Birliği (Comics Magazine Association of America) tarafından Birleşik Devletler'deki çizgiroman kitaplarının içeriklerinin öz denetimi amacıyla devlet düzenlemelerine alternatif olarak çizgiroman yayıncılarına olanak sağlamak için 1954 yılında kurulmuştu. Comics Code diye de adlandırılan yönetmelik de 2000'lerin başlarına kadar yürürlüğünü sürdürdü.

"Bu mührü kapakta arayın!"

Kurula üye olan yayıncılar yönetmeliğe uygunluk denetimi için çizgiromanlarını ÇDK'na sunuyorlar, sonra da eğer kitap uygun bulunursa, kurum mührünü kapakta kullanmalarına izin veriliyordu. Mühür “Approved by the Comics Code Authority” (Çizgiroman Denetleme Kurulu Tarafından Onaylıdır) ibaresini taşıyordu. Etkisinin dorukta olduğu zamanlarda bu, Birleşik Devletler çizgiroman endüstrisi için fiilî bir sansür oluşturmuştu.

Süreç içerisinde, örneğin 1950'lerin EC Comics'inin yayıncılık anlayışından ilham alan James Warren ve kimi bazı yayıncılar bu denetime katılmayı reddettiler fakat Marvel ve DC gibi büyük kuruluşlar 21. yüzyılın başına kadar yönetmeliğe bağlılıklarını sürdürdüler. 2000'lerin başlarında, yeni yayıncılar ÇKD'nu baypas etmeye başladılar ve 2001'de de Marvel yönetmeliği kırdı. 2010 yılına kadar sadece üç büyük yayıncı ÇKD'na bağlı kaldılar: DC Comics, Archie Comics ve Bongo Comics. Bongo 2010'da kurulla anlaşmasını bozdu. DC ve Archie ise ocak 2011'de onu izlediler ve böylece yönetmelik geçersiz kaldı.

1950'lerdeki McCarthyizmin de üzerinde etkili olduğunu düşündüğüm bu muhafazakâr ahlâkçılığın etkisini kaybederek de olsa günümüze kadar geçerliliğini sürdürmesi dikkate değerdir. Hattâ DC gibi güçlü bir yayıncı kuruluşun, hele Marvel bıraktıktan sonra bir on yıl daha mührü kapaklarına basmaya devam etmiş olması üzerine eski bir kurul yetkilisinin “kurulun DC'ye yüklü miktarda 'bağış' yaptığı” hususundaki iddiası da unutulmamalı tabii. 

Yönetmeliğin bir yaptırım gücü olmamasına rağmen, içinde bulunulan zamanın ruhu bu kuralların şirketler üzerinde büyük bir baskı oluşturmasına yol açmıştı. Bu uzun süreçte kimi işlerine mührü alamayan yayıncıların, özellikle yaratıcı endişelerin bu garip 'ahlâkî' endişeler karşısında geriye itiliyor olması sebebiyle yetişkin okuyucu kitlesine ulaşamamaları yüzünden  kurallar manzumesi de gitgide etkisini kaybeder olmuş ve yukarıda açıklandığı gibi sonunda ortadan kalkmış ve bu dönem Amerika çizgiroman endüstrisine verdiği ciddî zararları ardında bırakarak geçip gitmiştir.

EC Comics'e neler oldu?

Al Feldstein
Şimdi şu sözlere bir bakalım;
EC Comics'in yazar, çizer ve editörlerinden Al Feldstein'ın anılarından ve resmî kayıtlardan... Anlatıda sözü edilen Bill, aynı zamanda EC'de başlayıp, 40 yıldan uzun bir süre ünlü Mad magazin'i yayınlamış olan, EC Comics'in editörü ve yayıncısı, William Maxwell "Bill" Gaines (1922-1992). Yargıç Murphy, o sıradaki ÇKD'nin yöneticisi. Bahsedilen yayın ise, Feldstein'ın yazdığı, Joe Orlando'nun çizdiği ve yönetmelik öncesi 1953'de Weird Fantasy #18 içerisinde yayınlanmış olan Judgment Day adlı hikâyenin, 1956'da yeniden basımının yapılmak istendiği Incredible Science Fiction #33”. Kurulda çıkan sorunun kaynağı ise, zenci bir astronotun anlatılıyor olması. 

...ve Murphy “siyah bir adam olamaz” dedi. Bunun üzerine ben de dedim ki “Tanrı aşkına, Yargıç Murphy, bu lânet hikâyenin bütün vurgusu bu!” O ise “Hayır. Siyah olamaz.” dedi. Murphy'nin ısrarı üzerine “Dinle bak, sen bizi tahrik ediyor ve herhangi bir şey yapmayı olanaksız hâle getiriyorsun,” dedim ve böylece Bill Gaines'i görmek üzere geri döndüm. Ona dedim ki “Bill, bu olur şey değil. Bunlar bizi öldürüyorlar, mantıksızlık bu ve aslında hiç bir dayanağı yok, üstelik yönetmelikle de hiç bir ilgisi yok. Bunların yapmak istedikleri, bizi sektörün dışına atmak.” Bill hemen telefon açtı ve yeri göğü inletti. Murphy'e “Zırvalık bu!” diye bağırdı. “Bu konu üzerine bir basın toplantısı yapacağım. Hiç bir gerekçen yok, hiç bir dayanağın yok. Seni dava edeceğiz!” Murphy ise sonunda, kesinlikle zarif bir ödün olarak düşündüğü şeyi yaptı ve dedi ki, “Eh, senin de biraz ter atman lâzım.” Gaines ve Feldstein çılgına döndüler. Bill'in ter içindeki kara derisinin üzerinde parıldayan yıldızlar vardı(*), “Siktir git!” dedi ve ahizeyi kapattı.
(*) Feldstein ”Judgment Day”e gönderme yapıyor.

Görüldüğü üzere, kurul EC üzerinde yönetmelik metninde yer almasa bile, açıkca ırkçı bir yaklaşımla baskı uyguluyor. 

Gaines'in tarzındaki çizgiromanlar, Dr. Fredric Wertham'ın Seduction of the Innocent” (Masumiyetin İğfali) adlı kitabıyla birlikte Birleşik Devletler Kongresinin de dikkatini çekmişti. 1954'de Senato Altkomitesi önünde verdiği ifadesi, Gaines'in özür dilemeyen, katı gerçekçi tavrıyla ün kazandı ve onun yayınları için sansür isteyenler için bir karabasan haline geldi. O oturumdan şu teati çok bilinir:

– Derginize koyduklarınızla ilgili sınırlarınızın ne olduğunu izninizle anlamak istiyorum. Dergilere koyduğunuz şeylerle ilgili tek ölçütünüz ne kadar satacak olduğu mudur? Acaba, bir çocuk bunu görmemeli, okumamalı diye düşündüğünüz için dergiye koymamayı düşündürebilecek herhangi bir sınırlamanız var mı?
(Gaines) Hayır, sizin altını çizdiğiniz gerekçelerle herhangi bir sınırlamamız olduğunu söyleyemem.
– O zaman bir çocuk herhangi bir biçimde, bir şekilde, şekil veya davranış, bir çocuk okur ya da görürse bu şey zarar vermez mi?
(Gaines) Sanmıyorum.
– Dergiye koyduklarınızla ilgili bir sınırlama olmamalı mı gerçekten?
(Gaines) Elbette, iyi bir zevkin sınırları dahilinde.
– Sizin beğeniniz ve zevkiniz mi?
(Gaines) Evet.
– Şu, 22 mayıs tarihli sayı. Burada kanlı bir balta tutan bir adam görülüyor, bir kadının gövdesinden  ayırmış olduğu kafasını tutuyor elinde. Sizce bu iyi bir zevk mi?
(Gaines) Evet efendim, öyle, tabi bir korku çizgiromanının kapağı için. Bir kapakta kötü zevk, örneğin, kafayı üzerinden damlayan kanlar görülebilecek şekilde biraz daha yukarıda tutması şeklinde ve gövdeyi kesik boynundan akan kanlar görülebilecek şekilde biraz daha ötelemesi hâlinde olabilirdi.
– Ağzından kan geliyor.
(Gaines) Biraz.
– Baltada kan var. Bence bunu gören pek çok yetişkin şok geçirir.

Gaines ulusal medya tarafından Amerika'nın en ahlaksız yayıncısı olarak gösterildi. 1955 yılında EC etkili şekilde sürdürülen tepkilerle ve Amerika Çizgiroman Dergi Birliği tarafından sektör dışına sürüldü. Ülkenin önde gelen yayıncıların çoğu tarafından  onaylanan ve kabul edilen çizgiroman yönetmeliği, özellikle Gaines'in çizgisindeki korku ve suç çizgiromanlarını hedefleyen kısıtlamalar içeriyordu. Her ne kadar bu arada zaten kendi tarzındaki korku çizgiromanlarını bırakmış olsa da Gaines yönetmeliğe bağlanmayı ikiyüzlülük ve o zamana kadar teşvik ettiği gerçekçi çizgiromanın yeni, açık anlayışına uygulanamaz olarak değerlendirdiği için reddetti.

Bill Gaines
Bu reddediş, zaten lekelenmiş şöhretiyle birlikte, EC'i iflâsın eşiğine getirmişti. Her ne kadar Gaines sonunda yumuşayıp yönetmeliği kabul etse de dağıtımcılar onun dergilerini gazete bayilerine ulaştırmayı reddettiler. Hasar verilmişti ve Gaines çizgiroman kitapçılığını tamamen bıraktı. O da EC'nin tek verimli yayını olarak kalan Mad'deki işine konsantre olmayı tercih etti.

Aşağıda adları sıralanan seriler altındaki dergileri 'altın çağ' çizgiromanını az çok bilen herkes hemen hatır-layacaktır. Listedeki yayınlar 50'li yıllardaki aktif EC dergi serileri.
New Trend serisi:
The Crypt of Terror/Tales from the Crypt (1955), The Vault of Horror (1955), The Haunt of Fear (1954), Crime SuspenStories (1955), Two-Fisted Tales (1955), Frontline Combat (1954), Shock SuspenStories (1955), Panic (1956), Weird Science-Fantasy (1955), Piracy (1955), Mad (1952, devam ediyor)
* Yayın sonu tarihleri. 
New Direction serisi:
Impact, Valor, Extra!, Aces High, Psychoanalysis, M.D., Incredible Science Fiction...
* Hepsi de 1955'de 4 veya beşer sayı yaşayıp aynı sene içinde son buldular.
Picto-Fiction serisi:
Confessions Illustrated, Crime Illustrated, Shock Illustrated, Terror Illustrated,
* Dördü de ikişer sayı çıkıp, 1956 başlarında sonlandılar.

Bu gelinen nokta, EC'in olduğu kadar, bence Amerika'da çizgiromanın Altın Çağı diye tanımlanan dönemin de sonu olmuştur. 

“Bizim ağzından salyalar akarak oturmuş korkunç ve iğrenç hikâyeler uyduran bir grup canavar olduğumuz fikrine sahip bir sürü insan var. Doğru değil tabi. Eğlendirmek ve eğitmek için çalışıyoruz. İşte hepsi bu.”  — Bill Gaines

Referanslar:
Tales from the Crypt: The Official Archives (Digby Diehl, St. Martin's Press)
Tales of Terror: The EC Companion 
wikipedia.org